“Mübarek 10 gece” geliyor; farkında mısınız?
Belki bazılarımız bu soruya “mübarek on gece” de ne demek, var mı böyle bir şey? diye cevap verecektir. Gerçekten de hayatımızda maneviyat adına ekstra kazançlar elde edebileceğimiz nice mübarek gün ve gece vardır: Kadir, Miraç, Regaib gibi geceler ve üç aylarla bayram günleri gibi.
Bildiğimiz mübarek gün ve gecelerin yanında, kültür olarak henüz içimize tamamıyla yerleşmemiş, daha doğrusu değerini bilmediğimiz bazı zaman dilimleri var ki, hiç farkına varmadan gelip gidiyorlar. İşte sözünü ettiğimiz mübarek “on gece”ler de bunlardandır. Mübarek geceler ay takvimine göre tespit edilir. 2024 yılı için bu mübarek geceler 7 Haziran'da başlamıştır.
Rabb’imizin yemin üzerine yemin ettiği on gece
Fecr Sûresi’nin ilk ayetlerinde Cenab-ı Hak değer verdiği bazı şeylere yemin eder. Biz farkında olsak da olmasak da bu gecelerin belli bir değeri vardır: “Fecre, o on geceye, çifte ve teke, akıp giden geceye yemin olsun ki: Kıyamet gelecektir. Nasıl, bunlarda aklı olanlar için bir yemin, bu yemine layık hakikatler vardır değil mi?” (Fecr, 89/1-5)
Kadir Gecesi’nin Ramazan ayında gizli olması gibi bu on gecenin de Muharrem, Ramazan ve Zilhicce ayında olduğu konusunda farklı yorumlar yapılmıştır. İlgili ayet ve hadisler dikkatli bir şekilde incelendiğinde üzerine yemin edilen bu on gecenin zilhicce ayının Kurban bayramı ile biten ilk on gecesi olduğu anlaşılmaktadır.
Ramazan ayının son on gecesi, hem Efendimiz’in bu günlerde itikâf yapması, hem de Kadir Gecesi beklentisiyle dikkatli yaşanmaya çalışılıyor. Ancak zilhiccenin bu on gecesi bazen farkına varılmadan geçirilebiliyor. Belki tam farkına varılamayabilir diye Rabb’imiz bu gecelere yemin ettiği gibi ayrıca bu gecelerin yemin etmeye değer büyük geceler olduğunu da bildiriyor.
Üzerine yemin edilen bu mübarek on geceyi gündüzleriyle ihya etmek Müslüman’a az zamanda çok sevap ve mükâfat kazandırır. Bu on geceyi hacca gidenler zaten ibadetle geçiriyorlar. Hacca gitme imkânı bulamayanlar da bu on gecenin ve gündüzlerinin bereketinden istifade etmeye çalışmalıdırlar.
Neler yapılabilir?
Bediüzzaman Hazretleri bu on gecenin içindeki Kurban Bayramı arifesinde bin İhlas Sûresi okuma geleneğinin olduğunu söylüyor.
Bazı gelenekler, hurafelerden yola çıkmış ve aslen de pek fayda sağlamazlar. Ancak Bediüzzaman bu geleneği yabana atmıyor. Bunun yanında ömrünün sonlarına doğru bir günde bin İhlas okuyamayınca iki gün önceden başlıyor. Beş yüzünü arife günü, beş yüzüne de bir gün öncesinde okuyor.
Evet, zilhiccenin ilk on gününde yapılan ibadetler çok değerlidir. Hacca gidenler zaten ibadet ortamında bulunuyorlar ve bundan dolayı da başka şeylerle uğraşmaları daha zayıf bir ihtimal. Hacca gidemeyip kendi memleketinde kalanların, bu “mübarek on gece”yi ve gündüzlerini hakkıyla değerlendirmeleri kendileri adına ekstra bir kazanım olacaktır.
Kadir Gecesi’nde, Miraç Kandili’nde ve diğer mübarek gün ve gecelerde ne yapıyorsak, aynısını hatta daha fazlasını bu geceler ve gündüzleri için de yapabiliriz. Özetle:
- Bol bol Kur’an okumak,
- Kur’an’ın günümüzde bize lazım olan ve asrımıza hitap eden tefsirlerini okumak,
- İrtibatımızın bir remiz ve ifadesi olarak Allah Resûlü’ne (sallallâhu aleyhi ve sellem) bolca salavat getirmek,
- Çokça dua ve istiğfar etmek yapabileceklerimiz arasındadır.
Zaten bu zaman diliminin kurbana denk gelen bayram günlerinde teşrik tekbirleriyle hacılara iştirak ediyor, onlarla aynı duyguları biraz olsun paylaşıyoruz. Bununla beraber az önce zikrettiklerimizin yanında gözümüz ve kulağımızla günahlara girmez, dilimizle hep Allah’ı zikreder ve arife dâhil bayram günlerinde ibadet, dua ve istiğfarda kusur etmezsek Efendimiz’in anlattığı sevaplara ulaşır ve ahiret saadetinin anahtarı olan affa mazhar olabiliriz.