Asrın Ruhu ve Amerika’daki Türk Gençliğinin Din Algısı: Akademik Bir Analiz





Author: Wise Institute - min read. - Post Date: 08/22/2024
Clap

Amerika’daki Türk gençlerinin din algısı, bireyselleşme ve sekülerleşme süreçleriyle şekillenmektedir. Geleneksel dini yapılar, bireysel tercihler ve modern yaşam tarzları karşısında zayıflamakta, ancak bu süreç içinde İslam’a yönelik yeni bir ilgi de gelişmektedir.

 

18 Ağustos 2024 tarihinde WISE Institute ofisinde “Asrın Ruhu ve Amerika’daki Türk Gençliğinin Din Algısı” başlıklı bir müzakere yapıldı. Konu 27-29 Haziran 2024 tarihinde yapılan “Kimlik Gelişiminde Din ve Ana Dil Eğitiminin Önemi” konulu çalıştayda gündeme gelmişti. Wise Enstitüsü konu üzerinde ciddi araştırmaları olan Feyza Akova’yı çalışmalarından istifade için müzakereye davet etmişti. Daveti kabul eden Akova, Amerika’da yaşayan Türk gençlerinin dini anlayışları üzerine yaptığı araştırmaların kapsamlı bir analizini sundu. Bu sunum, Amerika’daki sekülerleşme süreçleri, bireyselleşmenin dini yapılar üzerindeki etkileri ve Türk gençlerinin din algısındaki dönüşümler üzerine odaklanmıştı. Sunumda ele alınan temalar, dinin toplumsal işlevi, bireyselleşen inanç yapıları, Amerikan kültürünün dominant etkisi ve Türk gençliğinin bu bağlamdaki durumu üzerinde şekillenmişti.

 

Asrın Ruhu: Amerika’da Dinin Sekülerleşme Süreci

Müzakerenin temel kavramsal çerçevesini oluşturan “Asrın Ruhu” kavramı, Amerika’nın bugünkü sosyo-kültürel yapısını ve dinin toplumdaki yerini anlamak için önemli bir analiz sunmaktadır. Akova’nın belirttiği gibi, Amerika’da dinin toplumsal rolü giderek zayıflamakta ve bu süreç sekülerleşmeyle paralel ilerlemektedir. Özellikle internal secularism (içsel sekülerleşme) olarak adlandırılan süreç, bireylerin dinle olan dışsal bağlarını korurken, içsel olarak dinin dönüşmesini ifade eder. Bu durum, Amerikalıların kiliselere devam etmelerine rağmen, dini uygulamaları ve inançları daha bireysel ve seküler bir şekilde yorumlamalarıyla kendini gösterir.

 

Bireyselcilik ve Dinin Bireyselleşmesi

Akova, dinin Amerika’da giderek bireyselleştiğini ve geleneksel kolektif dini yapıların yerini bireysel inanç sistemlerinin aldığını vurgulamaktadır. Bu süreç, Sheilaism kavramıyla tanımlanmakta olup, bireylerin kendi inançlarını kişisel tercihler doğrultusunda yeniden şekillendirdiği bir sürece işaret eder. Özellikle gençler arasında yaygın olan bu anlayış, dini normların ve otoritenin yerine bireysel tercihlerin ve öznel inançların geçmesiyle sonuçlanmaktadır. Bu dönüşüm, bireysel dini pratiklerin geleneksel dinî öğretilerden bağımsızlaşmasına yol açmaktadır.

 

Göçmen Türk Gençliğinde Dinin Dönüşümü ve Alternatif Yaklaşımlar

Göçmen Müslüman gençlerin din algıları üzerine yapılan çalışmalar, bu gençlerin dinle olan ilişkilerinin bireyselleşme sürecinden önemli ölçüde etkilendiğini göstermektedir. Akova, kendi araştırmasında da Türk gençlerinin dini kuralların ve geleneklerin yerine kendi bireysel tercihlerini ön plana çıkardıklarını gözlemlemiştir. Bu durum, bireylerin dini otoritelerden uzaklaşıp, kendi kişisel inanç sistemlerini oluşturmalarıyla açıklanabilir.

Sekülerleşmenin artmasına rağmen, Amerika’da İslam’a yönelik yeni bir ilginin de mevcut olduğu görülmektedir. Özellikle entelektüel çevrelerde İslam, modern dünyanın sorunlarına alternatif bir çözüm olarak görülmektedir. Hamza Yusuf ve Yahya Rhodus gibi İslam’ı tercih etmiş Amerikalı şahıslar arayışta olan gençlerin dikkatini çekmektedir. Bu topluluklar, entelektüel bir dil ve diskur çerçevesinde İslam’ın modern dünyaya sunduğu çözümleri tartışmaktadır. Bu alternatif yaklaşımlar bir bakıma güçlerini İslami değerlerin modern bir argüman ve dil ile sunulmalarından almaktadır.

 

Sonuç

Amerika’daki Türk gençlerinin din algısı, bireyselleşme ve sekülerleşme süreçleriyle şekillenmektedir. Geleneksel dini yapılar, bireysel tercihler ve modern yaşam tarzları karşısında zayıflamakta, ancak bu süreç içinde İslam’a yönelik yeni bir ilgi de gelişmektedir. Gençlerin dini kimliklerini korumalarına yardımcı olacak yaklaşımlar hem bireysel hem de toplumsal düzeyde alternatifler sunmayı gerektirir. Bunu yaparken gençlere verilecek mesajların özgünlüğe önem verilmesi hayati bir önem taşımaktadır.

Author: Wise Institute - min read. - Post Date: 08/22/2024