Namazın Mekruhları -6





Author: Rasim HANER - min read. - Post Date: 08/31/2021
Clap

Üzerinde ruh sahibi varlıkların resimleri olan bir elbiseyle namaz kılmak mekruhtur. Çünkü bu, onlara tapınmaya benzer. Resimlerin bulunduğu yer açısından en ağır ve kerih olanı, namaz kılan kişinin önüdür. Sonra üstü, sonra sağı, sonra solu, en son da arkasıdır. Başının üstünde, arkasında, önünde ya da aynı hizada resim bulunması mekruh olmakla beraber, bunların namaz kılanın dikkatini çekmeyecek ve ancak dikkatle bakıldığında sezilecek kadar küçük olması, keraheti kaldırır. Mesela paranın üzerindeki resimde kerahet yoktur. Çünkü bu resimlere genellikle ibadet edilmez. Dolayısıyla namaz kılanın cebindeki, üzerinde kralın resmi bulunan paralar namaza zarar vermez. Çünkü bunlar oldukça küçüktür. 

 

Resim büyük olup da baş kısmı kesikse, bu da mekruh değildir. Çünkü, başsız şeylere tapılmaz. 

 

Ağaç gibi ruhu olmayan şeylerin resimlerinin bulunması da mekruh değildir. Çünkü bunlara da tapılmaz. İnsan bir başkasının evinde namaz kılarken mekruh olan resimlerden görse, bunları silmesi, değiştirmesi (yani yönünü, yerini değiştirmesi, üzerine birşey örtmesi) caizdir. 

 

Namaz kılanın önünde, içinde ateş olan bir ocağın bulunması mekruhtur. Mum, kandil ya da bir lambanın olmasında ise sahih görüşe göre mahzur yoktur. Çünkü bunlara karşı kılınan namaz, onlara tapınmaya benzemez. 

 

Namaz kılanın önünde uyuyan insanların bulunması da mekruhtur. Bunun sebebi, onlardan güldürecek, utandıracak bir şeyin çıkması ya da onlarla yüzyüze gelinmesi endişesidir. Bu tür endişeler yoksa, kerahet söz konusu olmaz. Zira Aişe validemiz (r. a.) Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem), geceleyin kendisi önünde uzanmış yatarken namaz kıldığını, vitir namazı kılacağı zaman kendisini uyandırdığını rivayet etmiştir.

 

Namaz esnasında, alındaki zarar vermeyen toprağın silinmesi mekruhtur. Çünkü bu abes bir şeyle meşgul olmak demektir.  Toprak zarar veriyorsa, onu silmesi ne namazda ne de namazdan sonra mekruh değildir. Terin silinmesi de aynı hükme tabidir. 

 

Fatiha’nın dışında bir sure tayin edip sürekli onu okumak mekruhtur. Fatiha’nın belirlenmesi ve her rekatta okunması ise vaciptir. Aynı şekilde sünnetle tayin edilmiş belirli yerleri okumak da kerahetten uzaktır. Namazda belli yerleri tayin edip hep onları okumanın mekruh olmasının sebebi, Kuran’ın diğer kısımlarının terk edilmiş olmasıdır. Ancak kolaylık olsun diye böyle yapılıyorsa ya da Allah Resulü orayı okuduğu için teberrüken okunuyorsa, bunda kerahet yoktur. Hatta Allah Resulü’ne ittibadan dolayı böyle bir tercih müstehaptır. Cuma günü sabah namazının farzında bazen Efendimiz’in Secde ve İnsan surelerini okuması gibi. 

 

İnsanların namaz kılanın önünden geçebileceği düşünülen yerlerde, ön tarafa bir sütrenin konmaması da mekruhtur. Zira Allah Resulü şöyle buyurmuştur: “Biriniz namaz kılacağı zaman, önüne sütre koyarak kılsın. Önünden geçen birine de izin vermesin.” Bu konuda sahrada ya da başka bir yerde bulunmanın farkı yoktur. Sütrenin konulmasının sebebi ise, namaz kılanın önünden geçen kimsenin günaha girmemesidir. 

 

 

 

 

 

الدرس التاسع والثمانون

 

مكروهات الصلاة -6

 

ولُبس ثوب فيه تصاوير، وأن يكون فوق رأسه أو خلفه أو بين يديه أو بحذائه صورة إلا أن تكون صغيرة أو مقطوعة الرأس أو لغير ذي روح. وأن يكون بين يديه تنور، أو كانون فيه جمر أو قوم نيام. ومسح الجبهة من تراب لا يضره في خلال الصلاة. وتعيين سورة لا يقرأ غيرها إلا ليسر عليه أو تبركا بقراءة النبي صلى الله عليه وسلم، وترك اتخاذ سترة في محل يظن المرور فيه بين يدي المصلي.

 

"ولبس ثوب فيه تصاوير" ذي روح لأنه يشبه عبادتها، وأشدها كراهة أمامه ثم فوقه ثم يمينه ثم يساره ثم خلفه. "وأن يكون فوق رأسه أو خلفه أو بين يديه أو بحذائه صورة إلا أن تكون صغيرة" بحيث لا تبدو للقائم إلا بتأمل، كالتي على الدينار، لأنها لا تُعبد عادة. ولو صلى ومعه دراهم عليها تماثيل ملِك لا بأس به لأن هذا يصغُر عن البصر. "أو" تكون كبيرة "مقطوعة الرأس" لأنها لا تعبد بلا رأس. "أو" تكون "لغير ذي روح" كالشجر لأنها لا تعبد. وإذا رأى صورة في بيت غيره يجوز له محوها وتغييرها. 

 

"و" يكره "أن يكون بين يديه" أي المصلي "تنور أو كانون فيه جمر" لأنه يشبه المجوس في عبادتهم لها، لا شمع وقنديل وسراج في الصحيح لأنه لا يشبه التعبد. "أو" يكون بين يده "قوم نيام" يخشى خروج ما يضحك أو يخجل أو يقابل وجها، وإلا فلا كراهة، لأن عائشة رضي الله عنها قالت كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يصلي صلاة الليل كلها وأنا معترضة بينه وبين القبلة فإذا أراد أن يوتر أيقظني فأوتر. 

 

"و" يكره "مسح الجبهة من تراب لا يضره في خلال الصلاة" لأنه نوعُ عبثٍ، وإذا ضره لا بأس به في الصلاة وبعد الفراغ، وكذا مسح العرق. "و" يكره "تعيين سورة" غير الفاتحة لأنها متعينة وجوبا، وكذا المسنون المعين، وهذا بحيث "لا يقرأ غيرها" لما فيه من هجر الباقي. "إلا ليسر عليه أو تبركا بقراءة النبي صلى الله عليه وسلم" فلا يكره، ويستحب اقتداؤه بقراءة النبي صلى الله عليه وسلم كالسجدة و {هَلْ أَتَى على الإنسان} بفجر الجمعة أحيانا. 

 

"و" يكره "ترك اتخاذ سترة في محل يظن المرور فيه بين يدي المصلي" لقوله صلى الله عليه وسلم: "إذا صلى أحدكم فليصل إلى سترة ولا يدع أحدا يمر بين يديه"، وسواء كان في الصحراء أو غيرها، احترازا عن وقوع المار في الإثم.

 

 

 

 

Author: Rasim HANER - min read. - Post Date: 08/31/2021