Namazın Vacipleri –3
66. Ders Vitir Namazında Kunut okumak, Bayram namazlarının tekbirleri, sadece Bayram namazlarında değil her namazın başlangıcı için Allahu Ekber lafızlarıyla tekbir getirmek, Bayram namazlarının ikinci rekatındaki rükû tekbiri vaciptir. Sabah namazında, akşam ve yatsının ilk iki rekatında, kaza olarak da kılsa imamın sesli okuması vaciptir. Aynı şekilde Cuma, Bayram ve teravih namazlarıyla, Ramazan’daki vitir namazında da hüküm böyledir. Öğle ve ikindi namazlarında, akşam ve yatsının ikinci rekatından sonra, gündüzün kılınan nafile namazlarda ise imamın sessiz okuması vaciptir. Tıpkı gece kılınan nafile namazlarda olduğu gibi farzları tek başına kılan kişi sesli okuyup okumamakta serbesttir. Akşam ve yatsının ilk iki rekatında zamm-ı sureyi terk eden, son iki rekatta Fatiha ile beraber onu sesli olarak okur. Eğer ilk iki rekatta Fatiha’yı terk ederse, onu son iki rekatta tekrar etmez. Şerh Vitir’de kunut duası okumak, İmam Ebu Hanife’ye göre vaciptir. Kunut tekbirini almak da aynı şekilde vaciptir. Zebidî’nin Kudurî şerhi el-Cevheratü’n-neyyira adlı eserde de böyle geçer. İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise vitir namazının kendisi gibi kunut da tekbir de sünnettir. Bayram namazlarındaki her bir tekbir vaciptir. Unutulduklarında sehiv secdesi gerekir. Her namazın başlangıcında Allahu Ekber lafzıyla tekbir almak vaciptir. Çünkü Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) sürekli böyle tekbir almıştır. ez-Zehîra sahibi İmam Burhaneddin şöyle demiştir: En sahih görüşe göre tekbir lafızlarından başka bir şeyle namaza başlamak mekruhtur. Serahsî ise en sahih görüşte bunun mekruh olmadığını belirtmiştir. Nitekim Zeylaî’nin Kenzü’d-dekâik’e yapmış olduğu Tebyînü’l-hakâik adlı şerhte de bu şekilde geçmektedir. Bu sebeple iftitah tekbirinin bilinen tekbir lafızlarıyla vacip olması sadece bayram namazlarına has değildir. Bazı alimler bu vücubiyeti sadece bayram namazlarına has görmüşlerdir. Her namazda bunun vacip olmasının delili, Efendimiz’in sürekli uygulamasıdır. Bayram namazlarının ikinci rekatındaki rükû tekbiri de vaciptir. Çünkü bu tekbir, kendisinden önceki zaid tekbirlere bitişik, dolayısıyla onlara dahildir. İlk rekatta böyle bir bitişiklik olmadığı için ondaki rüku tekbiri vacip değildir. Sabah namazında ve akşamla yatsının ilk iki rekatında imamın sesli kıraat yapması vaciptir. Kaza da kılsa bu böyledir. Çünkü Allah Resulü böyle yapmıştır. Aynı şekilde Cuma, bayram namazları, teravih, Ramazan’daki vitir namazında imamın sesli okuması vaciptir. Sesli okumaktan maksat, başkasına işittirecek kadar olmasıdır. Sessiz okumaya gelince –ki sahih görüşe göre o, insanın kendisi işitecek kadar olmasıdır- öyle ile ikindide vaciptir. Arafat’ta cem de yapılsa bu hüküm geçerlidir. Ayrıca, akşam ile yatsının ikinci rekatından sonraki rekatlarda ve gündüz kılınan nafile namazlarda da imamın sessiz okuması vaciptir. Tek başına farz namaz kılan, imamın sesli okuduğu namazlarda sesli ya da sessiz okuma konusunda muhayyerdir. Bu muhayyerlik Cuma ve bayram namazlarının kaçırılan kısımlarında da geçerlidir. Böyle biri tıpkı gece nafile kılan kimse gibi muhayyerdir, ister sesli kılar isterse sessiz. Böyle biri sesini en az seviyede çıkarır. Çünkü Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) gece teheccüd kılarken uyanık olanı rahatsız etmeyecek, uyuyanı da uyandırmayacak şekilde bir ses ayarıyla okumuştur. Kişi, akşam, yatsının ilk iki rekatından birinde ya da hepsinde zamm-ı sureyi terk ederse, üçüncü ve dördüncü Fatiha ile beraber sesli okuması vaciptir. En sahih görüş böyledir. Zamm-ı sure okuduktan sonra Fatiha’yı okumadığını hatırlarsa ve henüz rükûya gitmemişse, Fatiha’yı okur sonra zamm-ı sureyi tekrar eder. Bu konudaki kuvvetli görüş budur. Eğer ilk iki rekatta Fatiha’yı terk ederse, onu son iki rekatta tekrar etmez, namazın sonunda sehiv secdesi yapar.
الدرس السادس والستون
واجبات الصلاة - 3
وقنوت الوتر، وتكبيرات العيدين، وتعيين التكبير لافتتاح كل صلاة لا العيدين خاصة، تكبيرة الركوع في ثانية العيدين، وجهر الإمام بقراءة الفجر وأوليي العشاءين ولو قضاء والجمعة والعيدين والتراويح والوتر في رمضان، والإسرار في الظهر والعصر وفيما بعد أوليي العشاءين ونفل النهار. والمنفرد مخير فيما يجهر كمتنفل بالليل. ولو ترك السورة في اوليي العشاء قرأها في الأخريين مع الفاتحة جهرا، ولو ترك الفاتحة لا يكررها في الأخريين.
"و" يجب قراءة "قنوت الوتر" عند أبي حنيفة. وكذا تكبيرة القنوت كما في الجوهرة. وعندهما هو كالوتر سنة. "و" يجب "تكبيرات العيدين" وكل تكبيرة منها واجبة، يجب بتركها سجود السهو. "و" يجب "تعيين" لفظ "التكبير لافتتاح كل صلاة" للمواظبة عليه. وقال في الذخيرة: ويكره الشروع بغيره في الأصح. وقال السرخسي الأصح أنه لا يكره كما في التبيين. فلذا "لا" يختص وجوب الافتتاح بالتكبير في صلاة "العيدين خاصة" خلافا لمن خصه بهما. ووجه العموم مواظبة النبي صلى الله عليه وسلم على التكبير عند افتتاح كل صلاة. "و" يجب "تكبيرة الركوع في الثانية" أي الركعة الثانية من "العيدين" تبعا لتكبيرات الزوائد فيها لاتصالها بها، بخلاف تكبيرة الركوع في الأولى.
"و" يجب "جهر الإمام بقراءة" ركعتي "الفجر و" قراءة "أوليي العشاءين ولو قضاء" لفعله صلى الله عليه وسلم. "و" يجب الجهر بالقراءة في صلاة "الجمعة والعيدين والتراويح والوتر في رمضان" على الإمام، للمواظبة، والجهر إسماع الغير. "و" يجب "الإسرار" وهو إسماع النفس في الصحيح وتقدم "في" جميع ركعات "الظهر والعصر" ولو في جمعهما بعرفة. "و" الإسرار "فيما بعد أوليي العشاءين" الثالثة من المغرب وهي والرابعة من العشاء. "و" الإسرار في "نفل النهار" للمواظبة على ذلك.
"والمنفرد" بفرض "مخير فيما يجهر" الإمام فيه وفيما يقضيه مما سبق في الجمعة والعيدين. "كمتنفل بالليل" فإنه مخير، ويكتفي بأدنى الجهر، لأنه صلى الله عليه وسلم جهر في التهجد بالليل وكان يؤنس اليَقْظان ولا يوقظ الوَسْنان. "ولو ترك السورة في" ركعة من أوليي المغرب أو في جميع "أوليي العشاء قرأها" أي السورة وجوبا على الأصح "في الأخريين" من العشاء والثالثة من المغرب "مع الفاتحة جهرا" بهما على الأصح. ولو تذكر الفاتحة بعد قراءة السورة قبل الركوع يأتي بها ويعيد السورة في ظاهر المذهب. "ولو ترك الفاتحة" في الأوليين "لا يكررها في الأخريين" عندهم ويسجد للسهو.