Abdestin Sünnetleri -2
En sahih kavle göre sıkı sakalın hilallenmesi (aralarına parmakların sokulması) sünnettir. Bu İmam Ebu Yusuf’un görüşüdür. Zira Ebu Davud’un Sünen’inde Hazreti Enes’ten (r.a) rivayet edilen hadiste Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem’in abdest alırken sakalını hilallediği belirtilmiştir. Hilalleme, sakalın aşağısından başlayıp yukarıya kadar parmaklarla aralanmasıdır. Yüzü üç defa yıkadıktan sonra yapılan bir sünnettir. Hilalleme bir avuç suyla olur. Çünkü Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem abdest alırken, bir avuç su almış, çenesinin altına getirmiş ve onunla sakalını hilallemiş, sonra da şöyle buyurmuştur: “Rabbim Azze ve Celle, bana böyle emretti.” Ebu Hanife ve talebesi İmam Muhammed, bunun müstehap derecesinde bir sünnnet olduğu kanaatindedir. Çünkü Allah Resulü bu sünnetine sürekli devam etmemiştir. Ayrıca bu, farzı tamamlayıcı bir sünnettir. Diğer yandan sakalın içi, yıkanması gereken yerlerden değildir. Bu yönüyle o, parmakların hilallenmesinden ayrılır. Çünkü parmakların hilallenmesi kuvvetli sünnettir. (Zira parmakların her tarafının yıkanması farzdır.) Serahsi’nin Mebsut’unda İmam Ebu Yusuf’un görüşü tercih edilmiştir. Çünkü bu konuda Hazreti Enes’in rivayet vardır. Parmakların hilallenmesi de abdestin sünnetlerindendir. Çünkü abdestte ellerin yıkanması emredildiğine göre bunun hilalleme şeklinde yapılması da kuvvetli bir sünnet olmalıdır. Bu husus ayrıca Allah Resulü’nün şu beyanına dayanır: “Kim suyla parmaklarını hilallemezse, Allah kıyamet gününde onun parmaklarını ateşle hilaller.” Hilalleme, ellerde, iki elin parmaklarını birbirine girdirmek suretiyle; ayaklarda ise elin bir parmağını iki ayağın parmaklarının arasına sokarak yapılır. Ayakları yıkamak için, onları akan ya da benzer bir suya sokmak da yeterli olur. Yıkamanın üç defa yapılması da sünnettir. Kim az ya da çok yaparsa, zulmetmiş ve haddi aşmış olur. Nitekim hadiste bu şekilde rivayet edilmiştir. Ancak zaruret durumlarından hüküm değişir. Meshi, bütün başı kaplayacak şekilde yapmak da ayrı bir sünnettir. Çünkü Peygamber Efendimiz bu şekilde yapmıştır. Meshin bir defa yapılması da sünnettir. Tıpkı bir sargının üzerine mesh eder gibi.. ya da teyemmüm alırken yüze ve kollara elleri sürer gibi.. Böyle olmasının sebebi, meshin bir kolaylık için konmasıdır. Yani o, yıkamak gibi değildir, bu yüzden de üç defa yapmak gerekmez. Başın meshi için alınan suyla aynı zamanda kulaklar da mesh edilir. Zira Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, bir avuç su almış, bununla hem başını hem de kulaklarını mesh etmiştir. Abdest azalarını yıkarken onları ovmak da sünnettir. Çünkü Efendimiz, suyu döktükten sonra elini azalar üzerinde gezdirmiştir (ovmuştur). Abdestte, azaları ara vermeksizin yıkamak (vilâ) sünnettir. Çünkü Efendimiz hep böyle yapmıştır. Vilâ; beden, zaman ve mekan açısından normal hava şartlarında bir önceki azâ kurumadan bir sonrakini yıkamaktır. Abdestte niyet de sünnettir. Niyet, lügatte kalbin bir fiile yönelmesi demektir. Dinî bir terim olarak da, kalbin bir fiili yapabilmesi için katî ve kararlı bir şekilde o fiile teveccüh etmesi anlamına gelir. Niyetin vakti, tuvaletten öncedir. Çünkü bu şekilde, abdest alıncaya kadar gerçekleşen bütün fiiller, ibadet haline gelir. Abdesti Kur’an’da belirtilen sıraya göre almak (azaları sırasıyla yıkamak) da sünnetlerdendir. Bu farz değildir çünkü emir kiplerinde kullanılan atıf vâvı, mutlak cem içindir, sıra için değildir. Yani hepsinin yapılması gerektiğini belirtir ama sırasıyla yapılması gerektiğini kastetmez. El ve ayakları yıkarken sağdan başlamak da abdestin sünnetlerindendir. Çünkü Efendimiz aleyhissalatü vesselam şöyle buyurmuştur: “Abdest aldığınızda, sağ taraftan başlayınız.” Bu emir, vacipliği ifade etmez. Çünkü bunun müstehap olduğu konusunda icma vardır. Bu, sağ tarafın kıymetinden dolayı böyle olmuştur. El ve ayakları yıkarken parmak uçlarından başlamak da sünnettir. Çünkü Allah Teala, ellerde dirsekleri, ayaklarda ise aşık kemiklerini son sınır olarak tayin etmiştir. Öyleyse parmaklardan başlayarak yukarıya doğru yıkanmalıdır ki, bu belirtilen son sınırlar en son yıkansın. Nitekim Efendimiz de böyle yapmıştır. Meshe, başın ön tarafından başlanması ve boynun meshedilmesi de sünnettir. Çünkü Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, abdest alırken elleriyle başının ön tarafından başlayarak ense üzerinden boynunun alt tarafına kadar mesh etmiştir. Fakat boğazı mesh etmek sünnet değil, bidattır. Son dört hususun, sünnet değil müstehap olduğu da ifade edilmiştir. Çünkü bu konularda muvazabat (Efendimiz’in kesintisiz yapması) tespit edilmemiştir.
الدرس الثالث والثلاثون
سنن الوضوء - 2
وتخليل اللحية الكثة بكف ماء من أسفلها، وتخليل الأصابع، وتثليث الغسل، واستيعاب الراس بالمسح مرة، ومسح الأذنين ولو بماء الرأس، والدلك، والوِلاء، والنية، والترتيب كما نص الله تعالى في كتابه ،والبداءة بالميامن ورؤوس الأصابع ومقدم الرأس، ومسح الرقبة لا الحلقوم. وقيل إن الأربعة الأخيرة مستحبة.
"و" يسن في الأصح "تخليل اللحية الكثة" وهو قول أبي يوسف لرواية أبي داود عن أنس أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يخلل لحيته. والتخليل تفريق الشعر من جهة الأسفل إلى فوق، ويكون بعد غسل الوجه ثلاثا. "بكف ماء من أسفلها" لأن النبي صلى الله عليه وسلم كان إذا توضأ أخذ كفا من ماء تحت حَنَكه فخلل به لحيته وقال: "بهذا أمرني ربي عز وجل". وأبو حنيفة ومحمد يفضلانه لعدم المواظبة، ولأنه لإكمال الفرض، وداخلها ليس محلا له بخلاف تخليل الأصابع. ورجح في المبسوط قول أبي يوسف لرواية أنس رضي الله عنه.
"و" يسن "تخليل الأصابع" كلها للأمر به ولقوله صلى الله عليه وسلم: "من لم يخلل أصابعه بالماء خللها الله بالنار يوم القيامة". وكيفيته في اليدين إدخال بعضها في بعض، وفي الرجلين بإصبع من يده.1 ويكفي عنه إدخالها في الماء الجاري ونحوه.
"و" يسن "تثليث الغسل" فمن زاد أو نقص فقد تعدى وظلم، كما ورد في السنة إلا لضرورة. "و" يسن "استيعاب الرأس بالمسح" كما فعله النبي صلى الله عليه وسلم. "مرة" كمسح الجبيرة والتيمم لأن وضعه للتخفيف. "و" يسن "مسح الأذنين ولو بماء الرأس" لأنه صلى الله عليه وسلم غرف غرفة فمسح بها رأسه وأذنيه.
"و" يسن "الدلك" لفعله صلى الله عليه وسلم بعد الغسل بإمرار يده على الأعضاء. "و" يسن "الوِلاء" لمواظبته صلى الله عليه وسلم. وهو بكسر الواو للمتابعة بغسل الأعضاء قبل جفاف السابق مع الاعتدال جسدا وزمانا ومكانا.2 "و" يسن "النية" وهي لغة عزم القلب على الفعل. واصطلاحا توجه القلب لإيجاد الفعل جزما. ووقتها قبل الاستنجاء ليكون جميع فعله قُرْبَةً. "و" يسن "الترتيب" سنة مؤكدة في الصحيح، وهو "كما نص الله تعالى في كتابه"، ولم يكن فرضا لأن الواو في الأمر لمطلق الجمع.
"و" يسن "البداءة بالميامن" جمع ميمنة خلاف الميسرة، في اليدين والرجلين لقوله صلى الله عليه وسلم: "إذا توضأتم فابدءوا بميامنكم". وصرف الأمر عن الوجوب بالإجماع على استحبابه لشرف اليمنى. "و" يسن البداءة بالغسل من "رؤوس الأصابع" في اليدين والرجلين، لأن الله تعالى جعل المرافق والكعبين غاية الغسل، فتكون منتهى الفعل كما فعله النبي صلى الله عليه وسلم.
"و" يسن البداءة في المسح من "مقدم الرأس". "و" يسن "مسح الرقبة" لأنه صلى الله عليه وسلم توضأ وأومأ بيديه من مقدَّم رأسه حتى بلغ بهما أسفل عنقه من قِبل قفاه، و"لا" يسن مسح "الحلقوم" بل هو بدعة. "وقيل إن الأربعة الأخيرة" التي أولها البداءة بالميامن "مستحبة" وكأن وجهه عدم ثبوت المواظبة وليس مسلَّما.
1 يخللها بخنصر يده اليسرى من خنصر رجله اليمنى إلى خنصر رجله اليسرى.
2 لو كان بدنه يتشرب الماء أو كان الهواء شديدا أو كان المكان حارا يجفف الماء سريعا فلا يعد تاركا له, ولو كان طريا لا يجففه إلا في مدة مستطيلة, وتأني في الوضوء لا يكون آتيا بسنة الولاء اهـ طحطاوي.