Rivayet İlmi'nde Sahabe-i Kiram
Allah Resûlü’nün sohbeti ile şereflenen sahabilerin sayısı hakkında 40 bin ile 114 bin arasında değişen farklı rakamlar verilmiştir. Sahabilerin sayısı hakkındaki bu tahminler, veda haccına katılanlar, Tebük seferine katılanlar ve kabilelerin muhtemel Sahâbe ve Tâbiûn sayıları dikkate alınarak yapılmıştır. Bugün sahabi biyografilerine tahsis edilmiş kitap- larda 10.000 civarında sahabinin adı ve kimliği bilinmektedir.
Hadis rivayet eden sahabilerin sayısının 4.000 civarında olduğu tahmin edilmekte- dir. Bugün elimizde 2.715 sahabinin rivayet ettiği hadisler bulunmaktadır. Bu sahabilerin birçoğu genelde kendileri ile ilgili bir ya da iki hadis rivayet etmiş sahabilerdir. Hadis rivayeti ile meşhur olmuş sahabiler, ilim ve dikkatleri ile temayüz etmiş, az sayıdaki sa- habidir. 1000’den fazla hadis rivayet eden sahabilerin sayısı bir sayıma göre 7 kişidir. Bu sahabilere “muksirûn” (çok rivayet edenler), binden az rivayet edenlere de “mukıllûn” (az rivayet edenler) denilmektedir. Muksirûn sahabiler, en çoktan en aza doğru Ebû Hu- reyre (ö. 58/677), Abdullah b. Ömer (ö. 73/692), Enes b. Malik (ö. 93/711), Hz. Âişe (ö. 58/677), Abdullah b. Abbas (ö. 68/687), Cabir b. Abdullah (ö. 74/693) ve Ebû Said el-Hudrî’dir (ö. 64/683) (radıyallahu anhum). Hadis ilminin kurucusu kabul edilen Ebû Hureyre Efendimiz’in hadisleri bir sayıma göre tekrarlarla birlikte 3.851 tekrarsız 1.579 hadistir.30 Çok hadis rivayet eden sahabilerin vefat tarihine bakıldığında, hepsinin Allah Resûlü’nden sonra uzun süre yaşamış genç sahabiler oldukları görülmektedir. Hadis ilmi rivayete olduğundan dolayı bir kişinin bildiği değil ancak rivayet ettiği hadislerden haberdar olabiliriz. Genç sahabiler uzun yaşadıkları ve ilimlerini aktaracak zaman ve talebe bulduklarından dolayı çok sayıda hadis rivayet etmişlerdir. En çok hadis rivayet eden Ebû Hureyre Efendimiz’in yaklaşık 850 civarında talebesi olduğu kaydedilmek- tedir. Ayrıca genç sahabiler, yaşlı sahabilerden dinledikleri hadisleri naklederken çoğu kez onların isimlerini anmamışlardır. Bu duruma sahabi mürseli denilmektedir. Sa- habi mürseli makbuldür. Zira bütün sahabiler âdildir.