İmamlığa Tercih Edilenler





Author: Rasim HANER - min read. - Post Date: 12/25/2020
Clap

Halk namaz için bir araya geldiğinde, o mekanın sahibi, idarecisi, imamı ya da vazifelisi yoksa namazın hükümlerini en iyi bilen imam olur. Diğer ilimlerde derin bilgisi olmasa da, sünnet olan kıraati yapacak kadar hafızlığı olanı, açık günahlardan kaçınanı da bu kategoride değerlendirmek mümkündür. İdareci varsa o, mescidin imamına tercih edilir. Zira Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bir kimseye kendi hakimiyetinin bulunduğu yerde izni olmadan imamlık yapılmaz. Yine izni olmadan onun makamına da oturulmaz.”

İmamlıkta daha sonra kıraat kurallarını en iyi bilen gelir. Dolayısıyla, Kur’an’dan çok ezberlemiş olmak yeterli değildir.

Daha sonra en veralı kişi gelir. Vera, şüphelerden kaçınmak demektir. O, haramlardan kaçınmak demek olan takvadan daha üstün bir özelliktir.

Sonra yaşı en büyük olan tercih edilir. Zira Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Onlardan en büyük olan imamlık yapsın.”

Ardından ahlakı en iyi olan, yani insanlar arasında geçimli, anlayışlı olan gelir.

Sonra yüzü en güzel olan gelir. Zira cemaat böyle birine daha çok rağbet eder.

Daha sonra neseben en yüksekte olan tercih edilir. Çünkü böyle birine daha çok hürmet edilir.

Sonra sesi en güzel olan gelir. Çünkü güzel ses, namazda saygı ve huzura sevk eder.

Sonra elbesise en temiz olan öne geçer. Zira böyle birine rağbet edilir.

Mukim ile yolcudan hangisinin imam olacağı konusunda ihtilaf edilmiştir. İkisinin eşit olduğu söylendiği gibi, mukimin evla olduğu da söylenmiştir.

Bütün bu özellikler nazara alındığı halde kimim imam olacağında ihtilaf edilirse, çoğunluğun görüşüne itibar edilir. Eğer topluluk, layık olmayan birini imamlığa geçirirse, sorumlu olurlar.

Topluluğun hoşlanmadığı biri imam olursa üç durum söz konusudur: Eğer hoşlanmama sebebi, imamdaki fesattan dolayı ise ya da topluluk imamlığa ondan daha layıksa, bu durumda o kişinin imam olması mekruhtur. Bu iki durum yoksa, ama yine de cemaat imamdan hoşlanmıyorsa, o kişinin imam olmasında kerahet yoktur. Çünkü cahil ve fasık insanlar, alim ve salih imamlardan hoşlanmazlar. Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Namazın kabul edilmesi hoşunuza giderse, alimleriniz size imam olsun. Zira onlar, sizinle Rabbiniz arasında temsilcidirler.” Başka bir rivayette ise “En hayırlınız imam olsun” buyrulmuştur.

Kölenin imamlık yapması mekruh görülmüştür. Ancak alim ve takvalı olursa yapabilir.

Kör kimsenin imamlık yapması da mekruhtur. Çünkü böyle biri kıbleyi tam bilemeyebilir ve elbiselerini gerektiği gibi temiz tutamayabilir. Eğer kör kişiden daha faziletli kimse yoksa, imam olabilir.

Bedevînin imamlığının mekruh olması ise onun cehaletine bağlıdır. Aynı şekilde şehirde yaşayan da eğer cahilse, onun imamlık yapması mekruhtur. Eğer bedevi alim ve takvalı olursa onun imamlığı mekruh değildir. Bedevî şehirliden, köle hürden, veled-i zina meşru çocuktan, kör kör olmayandan daha üstün durumdaysa, elbette imamlığa daha layıktırlar. Nitekim İhtiyar’da da bu şekilde geçmiştir.

Aynı şekilde alim de olsa fasık birinin imamlığı mekruh görülmüştür. Çünkü böyle biri dine ihtimam göstermez. Öylese o, tazim edilmemeli bilakis hakir durumda bırakılmalıdır. Eğer böyle birinin imamlığına mani olunamazsa, cemaat başka camide namaz kılar. Böyle bir imkan yoksa, cumayı mecburen o imamın arkasında kılar.

Bidat ehlinin arkasında namaz kılmak da mekruhtur. Bidat ehli, Allah Resulü’nden aldığı ilim, amel ya da hallerin tersine, ister bir şüphe üzerine isterse de güzel görerek yeni şeyler uydurur. İmam Muhammed, Ebu Hanife ve Ebu Yusuf’un, bidat ve heva ehlinin arkasında namaz kılmayı caiz görmediklerini nakletmiştir. Sahih görüş, işlediği bidat kendini küfre sokmayan kişinin arkasında kılınan namaz, kerahetle birlikte sahihtir. Zira Allah Resulü şöyle buyurmuştur: Her iyi ve günahkar kişinin arkasında namaz kılın. Her iyi ve günahkar kişinin üzerine cenaze namazı kılın. Her iyi ve günahkar kişiyle beraber cihad edin.

الدرس السادس والسبعون

فصل في الأحق بالإمامة

إذا لم يكن بين الحاضرين صاحب منزل ولا وظيفة ولا ذو سلطان فالأعلم أحق بالإمامة، ثم الأقرأ ثم الأورع ثم الأسن ثم الأحسن خلقا ثم الأحسن وجها ثم الأشرف نسبا ثم الأحسن صوتا ثم الأنظف ثوبا. فإن اختلفوا فالعبرة بما اختاره الأكثر. وإن قدموا غير الأولى فقد أساءوا. وكره إمامة العبد والأعمى والأعرابي وولد الزنا والجاهل والفاسق والمبتدع.

"إذا" اجتمع قوم و "لم يكن بين الحاضرين صاحب منزل" اجتمعوا فيه "ولا" فيهم ذو "وظيفة" وهو إمام المحل "ولا ذو سلطان" كأمير ووال وقاض "فالأعلم" بأحكام الصلاة، الحافظُ ما به سنة القراءة، ويجتنب الفواحش الظاهرة وإن كان غير متبحر في بقية العلوم "أحق بالإمامة" وإذا اجتمعوا يقدم السلطان على إمام المسجد لما ورد في الحديث: "ولا يُؤَمُّ الرجلُ في سلطانه ولا يُقعَد في بيته على تكرمته إلا بإذنه."

"ثم الأقرأ" أي الأعلم بأحكام القراءة لا مجرد كثرة حفظ دونه. "ثم الأورع" الورع اجتناب الشبهات أرقى من التقوى لأنها اجتناب المحرمات. "ثم الأسن" لقوله صلى الله عليه وسلم: "وليؤمَّكما أكبرُكما". "ثم الأحسن خُلقا" أي ألفة بين الناس. "ثم الأحسن وجها" لأنه مما يزيد الناس رغبة في الجماعة. "ثم الأشرف نسبا" لاحترامه وتعظيمه. "ثم الأحسن صوتا" للرغبة في سماعه للخضوع. "ثم الأنظف ثوبا" ترغيبا فيه. واختلف في المسافر مع المقيم قيل هما سواء وقيل المقيم أولى.

"فإن اختلفوا فالعبرة بما اختاره الأكثر وإن قدموا غير الأولى فقد أساؤوا"ولكن لو أم قوما وهم له كارهون فهو من ثلاثة أوجه: إن كانت الكراهة لفساد فيه أو كانوا أحق بالإمامة منه يكره. وإن كان هو أحق بها منهم ولا فساد فيه ومع هذا يكرهونه لا يكره له التقدم، لأن الجاهل والفاسق يكره العالم والصالح. قال صلى الله عليه وسلم: "إن سَرَّكم أن تقبل صلاتكم فليؤمكم علماؤكم فإنهم وفدكم فيما بينكم وبين ربكم." وفي رواية: "فليؤمكم خياركم."

"وكره إمامة العبد" إن لم يكن عالما تقيا "والأعمى" لعدم اهتدائه إلى القبلة وصون ثيابه عن الدنس، وإن لم يوجد أفضل منه فلا كراهة. "والأعرابي" الجاهل أو الحضري لجاهل.لو كان عالما تقيا لا تكره إمامته، حتى إذا كان الأعرابي أفضل من الحضري والعبد من الحر وولد الزنا من ولد الرشد والأعمى من البصير فالحكم بالضد كذا في الاختيار. "و" لذا كره إمامة "الفاسق" العالم لعدم اهتمامه بالدين، فتجب إهانته شرعا فلا يعظم بتقديمه للإمامة، وإذا تعذر منعه ينتقل عنه إلى غير مسجده للجمعة وغيرها وإن لم يقم الجمعة إلا هو تصلى معه.

"والمبتدع" بارتكابه ما أُحدث على خلاف الحق المتلقى عن رسول الله صلى الله عليه وسلم من علم أو عمل أو حال بنوع شبهة أو استحسان. وروى محمد عن أبي حنيفة رحمه الله تعالى وأبي يوسف أن الصلاة خلف أهل الأهواء لا تجوز. والصحيح أنها تصح مع الكراهة خلف من لا تُكفِّره بدعته لقوله صلى الله عليه وسلم: "صلوا خلف كل بَرّ وفاجر وصلوا على كل بَر وفاجر وجاهدوا مع كل بر وفاجر." رواه الدارقطني.

Author: Rasim HANER - min read. - Post Date: 12/25/2020