Namazın Şartları ve Rükünleri -3
Namazın şartlarından biri de kıbleye yönelmektir. Bu, Kitap, Sünnet ve icma ile şarttır. Kıbleden maksat, Kâbe’nin olduğu toprak parçasıdır, yoksa bizzat binası değildir. Kabe’yi gören Mekkeli için farz olan, Kâbe’nin bizzat kendisine yönelmektir. İttifakla bu böyle kabul edilmiştir. Çünkü kesin bir şekilde kişinin buna gücü yeter. Mekkelilerin dışındaki biri için ise farz olan, Kâbe tarafına yönelmektir. Sahih olan görüş budur. Kıbleye dönmeye niyet etmek şart değildir. Çünkü kıbleye dönmenin kendisi, niyete ihtiyaç bırakmaz. Bu konuda en sahih görüş budur. Kıble ciheti, insanın yüzüyle döndüğü yöndür. Böylece insan, tam ya da yaklaşık olarak, Kâbe hizasında ya da onun üzerindeki havanın hizasında durmuş olur. Sahih olan budur. Dirâye ve Tecnîs adlı eserlerde de bu şekilde geçmektedir. Namazın şartlarından bir diğeri vakittir. farz namazların vakitleri Kitap, Sünnet ve icma ile sabittir. Vaktin girdiğinden emin olmak da şarttır. Böylece ibadet kesin bir kanaat ile kılınmış olur. Zira şüphe eden kişi kesin kanaatle hareket etmiş olmaz. Mesela kişi vakit girmedi dediği halde namazını kılsa, sonradan vaktin girmiş olduğu anlaşılsa bile bu namaz geçerli değildir. Zira kişi, şer’î bir delil olan taharrî (araştırma) neticesinde vaktin girmediği kanaatine varmış ve ibadetini buna bina etmiştir. Niyet de namazın başka bir şartıdır. Niyet, kesin irade/istek ortaya koymak demektir ve ibadeti âdetten ayıran bir özelliktir. Niyet ile Allah için olma (ihlas) gerçekleşir. Namaza tekbirle (tahrîme) ile başlamak da bir şarttır. Sahih görüşe göre ehl-i tahkik ulemanın geneline göre tekbir getirmek namazın rükünlerinden değildir. Namaza başlama tekbiri ya da onun yerine geçen bir söz, tahrîme (haram kılan) diye isimlendirilmiştir. Bunun sebebi, namaz dışında kişiye mübah olan yeme içme gibi şeylerin, tekbirle beraber haram hale gelmesidir. Tekbirin hükmü, Kitap, Sünnet ve icma ile sabittir. Tekbirin şartlarından biri, onun niyetten hemen sonra araya yeme, içme ve konuşma gibi yabancı bir şey girmeden yapılmasıdır. Diğer bir şartı, tekbirin ayakta ya da ayakta durmaya yakın bir pozisyonda (rükuya yakın olmayacak şekilde) getirilmesidir. Bir başka şartı da tekbirin niyetten sonra getirilmesidir. Çünkü namaz bir ibadettir ve parçalanma kabul etmez. Niyet etmeksizin tekbir getirip namaza başlamış bir kişinin namazı yerine gelmiş olmaz.
الدرس الثامن والخمسون
شروط الصلاة وأركانها - 3
واستقبال القبلة، فللمكي المشاهد فرضه إصابة عينه، ولغير المشاهد جهتها ولو بمكة على الصحيح. والوقت واعتقاد دخوله. والنية والتحريمة بلا فاصل. والإتيان بالتحريمة قائما قبل انحنائه للركوع، وعدم تأخير النية عن التحريمة.
"و" منها "استقبال القبلة" وهو شرط بالكتاب والسنة والإجماع. والمراد منها بقعتها لا البناء. "فللمكي المشاهد" للكعبة "فرضه إصابة عينها" اتفاقا لقدرته عليه يقينا. "و" الفرض "لغير المشاهد" إصابةُ "جهتها" أي الكعبة هو الصحيح. ونية القبلة ليست بشرط، والتوجه إليها يغنيه عن النية هو الأصح. وجهتها هي التي إذا توجه إليها الإنسان يكون مسامتا للكعبة أو لهوائها تحقيقا أو تقريبا. "ولغير المشاهد إصابة جهتها" البعيد والقريب سواء. "ولو بمكة" وحال بينه وبين الكعبة بناء أو جبل. "على الصحيح" كما في الدراية والتجنيس.
"و" من الشروط "الوقت" للفرائض الخمس بالكتاب والسنة والإجماع. "و" يشترط "اعتقاد دخوله" لتكون عبادته بنية جازمة. لأن الشاك ليس بجازم حتى لو صلى وعنده أن الوقت لم يدخل فظهر أنه كان قد دخل لا تجزئه لأنه لما حكم بفساد صلاته بناء على دليل شرعي وهو تحريه الأول. "و" تشترط "النية" وهي الإرادة الجازمة لتمييز العبادة عن العادة ويتحقق الإخلاص فيها لله سبحانه وتعالى.
"و" تشترط "التحريمة" وليست ركنا، وعليه عامة المشايخ المحققين على الصحيح. وسمي التكبير للافتتاح أو ما يقوم مقامه تحريمةً لتحريمه الأشياء المباحة خارج الصلاة، وشرطت بالكتاب والسنة والإجماع. "بلا فاصل" بينها وبين النية بأجنبي يمنع الاتصال للإجماع عليه، كالأكل والشرب والكلام. "والإتيان بالتحريمة قائما" أو منحنيا قليلا "قبل" وجود "انحنائه" بما هو أقرب "للركوع". "وعدم تأخير النية عن التحريمة" لأن الصلاة عبادة وهي لا تتجزأ فما لم ينوها لا تقع عبادة.