Mekruh Vakitler -3

İkindi namazının farzından sonra, her ne kadar güneş gözü almayacak kadar değişmemiş olsa bile, nafile namaz kılmak mekruhtur. Çünkü Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İkindi namazından sonra güneş batıncaya kadar, sabah namazından sonra ise güneş batıncaya kadar (nafile) namaz yoktur.” (Buhari, Müslim)

Buradaki yasaklama, hükmen farzın vakti olan süreyi nafileyle meşgul etmemek içindir. Çünkü hükmen vaktin farza ait olması, hakiki manada nafileye olmasından daha üstündür. Buradan şu da anlaşılmaktadır: Bu iki vakitte, farzın kazasını kılmak mekruh değildir.

Akşam namazından önce nafile kılmak da mekruhtur. Zira Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İki ezan arasında isteyen için namaz vardır. Ancak akşam namazı hariç.” Hattabî, iki ezandan maksadın ezan ve kamet olduğunu söylemiştir.

Hatibin, bulunduğu yerden ayrılıp hutbeye çıkmasından itibaren namaz bitinceye kadar nafile namaza başlamak da mekruhtur. Çünkü bununla alakalı rivayetlerde yasaklama vardır. Bu konuda Cuma ve bayram hutbesi arasında fark yoktur.

Farz için kamet getirilirken de nafile namaza başlanması mekruhtur. Ancak, sabah namazında cemaatle kılınan farzı kaçırma korkusu yoksa, kamet getiriliyor olsa da sünnet kılınabilir.

Bayram namazından önce evde ve mescidde, bayram namazından sonra ise sadece mescid veya musalla gibi namaz kılınan yerde nafile kılmak mekruhtur. Cumhur ulemanın tercih ettiği görüş budur. Çünkü Efendimiz (aleyhissalatü vesselam), bayram namazından önce hiç bir namaz kılmaz, namazdan döndükten sonra evinde iki rekat nafile kılardı.

Cem ederek kılınan namazlarda, hem Arafat’ta hem de Müzdelife’de farzların arasında nafile kılmak mekruhtur. Çünkü Allah Resulü’nün uygulaması böyledir.

Farz namazın vakti sıkışmışken nafile kılmak mekruhtur. Çünkü farzı kaçırma riski vardır.

Tuvalet ihtiyacı insanı sıkıştırmışken, farza da nafileye de başlamak mekruhtur. (Namaz vakti çıkacaksa, sıkışık da olsa kişi farzı kılabilir.)

İştah çeken yemek hazırken namaz kılmak mekruhtur. (Bu konuda farz da nafile de aynı hükme tabidir. Ancak farzın kaçma ya da mekruh vakte kalma riski bulunmaması gerekir.)

Allah’ın huzurunda bulunma ve O’na gereğince kullukta bulunma psikolojisini (huşûu) ihlal eden bir kısım zihnî meşguliyetler varken namaza durmak mekruhtur. Çünkü bu haller, namaz kılanda bazı noksanlık ve hatalara sebebiyet verir.

Allah, minnet ve lütfuyla muvaffak kılandır.

الدرس الثالث والخمسون

الأوقات المكروهة -3

"و" يكره التنفل "بعد صلاة" فرض "العصر" وإن لم تتغير الشمس، لقوله عليه السلام: "لا صلاة بعد صلاة العصر حتى تغرب الشمس ولا صلاة بعد صلاة الفجر حتى تطلع الشمس". رواه الشيخان. والنهي لكي لا يشغل وقت الفرض حكما بالنفل. لأن فرض الوقت حكما أفضل من النفل الحقيقي، فلا يَظهر في حق فرض يقضيه.

"و" يكره التنفل "قبل صلاة المغرب" لقوله صلى الله عليه وسلم: "بين كل أذانين صلاة إن شاء إلا المغرب". قال الخطابي يعني الأذان والإقامة. "و" يكره التنفل "عند خروج الخطيب" من خلوته وظهوره "حتى يفرغ من الصلاة" للنهي عنه، سواء فيه خطبة الجمعة والعيد. "و" يكره "عند الإقامة" لكل فريضة "إلا سنة الفجر" إذا أمن فوت الجماعة.

"و" يكره التنفل "قبل" صلاة "العيد ولو" تنفل "في المنزل و" كذا "بعده" أي العيد "في المسجد" أي مصلى العيد، لا في المنزل في اختيار الجمهور، لأنه صلى الله عليه وسلم كان لا يصلي قبل العيد شيئا فإذا رجع إلى منزله صلى ركعتين. "و" يكره التنفل "بين الجمعين في" جمع "عرفة" ولو بسنة الظهر، "و" جمع "مزدلفة" ولو بسنة المغرب على الصحيح، لأنه صلى الله عليه وسلم لم يتطوع بينهما.

"و" يكره "عند ضيق وقت المكتوبة" لتفويته الفرض عن وقته. "و" يكره التنفل كالفرض حال "مدافعة" أحد "الأخبثين" البول والغائط. "و وقت حضور طعام" تتوقه نفسه. "و" عند حضور كل "ما يشغل البال" عن استحضار عظمة الله تعالى والقيام بحق خدمته، "ويخل بالخشوع" في الصلاة بلا ضرورة لإدخال النقص في المؤدي. والله الموفق بمنه.