Abdestin Hükümleri -2
Abdestin vacip olmasının yani bir sorumluluk olarak insana yüklenmesinin, diğer bir ifadeyle farz olmasının şartları:
Birincisi akıldır. Çünkü akıl olmadan hükme muhatap olma / mesuliyet söz konusu değildir.
İkincisi bâliğ / ergen ermektir. Çünkü büluğa ermeden teklif / mükellefiyet yoktur. Namazın sahih olması da abdestli olmaya bağlıdır. Zira vazî hükümlerden olan abdest, namazın şartlarındandır.
Üçüncüsü müslüman olmaktır. Çünkü müslüman olmayan biri şeriatın furûu (ibadetleri) ile mükellef değildir.
Dördüncü şart, kişinin temiz suyu kullanmaya güç yetirebilmesidir. Çünkü suyun olmaması ya da suya başka bir ihtiyacın olması, hükmen onu yok eder. Dolayısıyla kişi, her abdest azasını en az bir kere yıkayacak kadar suya sahipse, o kudretli kabul edilir. Bundan daha az olan su, yok hükmündedir.
Beşincisi hadesin (hükmî kirliliğin, abdestsizliğin) varlığıdır. Abdest varken tekrar abdest almaya gerek yoktur.
Altıncı ve yedincisi ise, kadının âdet ve nifas hallerinden kurtulmuş olmasıdır. Yani bunlar, şerî kurallara göre kesilmiş olmalıdır.
Abdestin sıhhat şartı üçtür: Birincisi temiz suyun yıkanması gereken bütün deriyi kaplamasıdır. İğne deliği kadar kuru yer kalsa, abdest sahih olmaz. İkincisi, âdet, loğusalık ve hades gibi abdeste mani hallerin abdest esnasında kesilmiş olması gerekir. Çünkü idrar kaçırırken, abdesti bozan akıntı devam ederken alınan abdest sahih değildir. Tabi özür sahipleri bu hükmün dışında kalır. Üçüncüsü suyun bedene değmesine mani olan mum, yağ gibi maddelerin giderilmesidır. Zeytin yağının bulaşığı ise suyu altına geçireceğinden dolayı aynı kategoride değildir.
Abdestin sebebine gelince, namaz kılmak, mushafa dokunmak ve tavaf etmek gibi abdestsiz yapılması helal olmayan şeylerin yapılmak istenmesidir. Bu, aynı zamanda abdestin dünyevî hükmüdür. Ahirete ait hükmüne gelince o, -niyet etmiş olmak şartıyla- sevaptır. Zaten bütün ibadetlerin hükmü de böyledir.
الدرس الثلاثون
احكام الوضوء - 2
وشرط وجوبه: العقل، والبلوغ، والاسلام، وقدرة على استعمال الماء الكافي، ووجود الحدث، وعدم الحيض والنفاس. وشرط صحته ثلاثة: عموم البشرة بالماء الطهور، وانقطاع ما ينافيه من حيض ونفاس وحدث، وزوال ما يمنع وصول الماء الى الجسد كشمع وشحم. وسببه: استباحة ما لا يحل إلا به، وهو حكمه الدنيوي. وحكمه الأخروي الثواب في الآخرة.
"وشرط وجوبه" أي التكليف به وافتراضه: "العقل" إذ لا خطاب بدونه. "والبلوغ" لعدم تكليف القاصر وتوقف صحة صلاته عليه لخطاب الوضع. "والإسلام" إذ لا يخاطَب كافر بفروع الشريعة. "وقدرة" المكلف "على استعمال الماء" الطهورة. لأن عدم الماء والحاجة إليه تنفيه حكما، فلا قدرة إلا بالماء "الكافي" لجميع الأعضاء مرة مرة، وغيره كالعدم. "ووجود الحدث" فلا يلزم الوضوء على الوضوء. "وعدم الحيض و" عدم "النفاس" بانقطاعهما شرعا.
"وشرط صحته" أي الوضوء "ثلاثة" الأول "عموم البشرة بالماء الطهور" حتى لو بقي مقدار مغرز إبرة لم يصبه الماء من المفروض غَسله لم يصح الوضوء. "و" الثاني "انقطاع ما ينافيه من حيض ونفاس" لتمام العادة، "و" انقطاع "حدث" حال التوضؤ، لأنه بظهور بول وسيلان ناقض لا يصح الوضوء. "و" الثالث "زوال ما يمنع وصول الماء إلى الجسد" لحرمة الحائل "كشمع وشحم" قيد به لأن بقاء دسومة الزيت ونحوه لا يمنع لعدم الحائل.
"وسببه" السبب ما أفضى إلى الشيء من غير تأثير فيه "استباحة" أي إرادة فعل "ما" يكون من صلاة ومس مصحف وطواف، "لا يحل" الإقدام عليه "إلا به" أي الوضوء. "وهو" أي حل الإقدام على الفعل متوضئا "حكمه الدنيوي" المختص. "وحكمه الأخروي الثواب في الآخرة" إذا كان بنيته، وهذا حكم كل عبادة.