Orucun Farz Kılınmasının Hikmetleri
Nefis, oruç sayesinde gereksiz şeylerden kurtulur ve sükûnet bulur. Çünkü nefis acıktığı zaman bütün organlar doyar. Yani el, ayak, göz ve sair uzuvlar nefisle bağlantılarını koparıp dinlenirler. Bunun aksine nefis doyarsa organlar acıkır, yani harama el uzatma, harama bakma ve kişiye yakışmayan sair fiilleri işlemeye kuvvet kazanırlar. Organlar nefisten uzaklaşmasıyla kalp özüne erer ve insanda haram-helalleri gözetme hassasiyeti oluşur. Orucun hikmetlerinden biri de daimî vasfı açlık olan fakirlerin halini anlayarak onlara şefkat göstermektir. Bundan dolayıdır ki, sahurda aşırı yemek Müslümana yakışmaz. Çünkü bu, oruçtan beklenen gayeye ve meleklerin vasıflarıyla donanmaya manidir. Farz oruca riya girmez. Orucun hikmetlerini ayrıca şu şekilde maddeleştirebiliriz: 1- Nefsin, Allah’ın Rubûbiyetini (yeryüzündeki bütün icraatlarını ve hâkimiyetini) hissetmesi, kendi kulluğunun da şuuruna varması. Dolayısıyla oruç, kişinin aslında bir lokma ve bir yudum ile doyduğunu anlamaya ve hayatını korumaya vesiledir. 2- Nefsin iffet, sabır, cesaret, vefa, kararlılık ve irade yönüyle terbiye olması. 3- Eşitliğin hissedilmesi. Ramazanda, zengin-fakir, büyük-küçük, itibarlı-itibarsız herkesin hükmen aynı konumda olduğu oruç sayesinde anlaşılmış olur. 4- Nimetin kıymetinin bilinmesi. Şöyle denilmiştir: Yolcu olmayan, yolcunun çektiği meşakkati yolculuk yapmadan anlamaz. Atlı da yayanın çektiği sıkıntıyı yürümeden idrak edemez. 5- Beden sağlığı. Oruç sayesinde vücut, fazlalıkları çözer, eritir ve fazlalıklara ihtiyaç duymaz hale gelir. Tıpkı bir ağaç gibi ki, o, suyun içinde kaldığı zaman ölür, sudan uzaklaştırıldığı zaman ise kuvvetlenir ve zamanla buna alışır. 6- Fakirlere karşı kalbin yumuşaması. Bundan dolayıdır ki, gücü yetenin Ramazan’ın sonunda fakirlere fıtır sadakası vermesi vacip kılınmıştır. 7- Ruhun kuvvet kazanarak bedene galip gelmesi.
الدرس الحادي عشر
حكمة مشروعية الصوم
منها أن به سكونَ النفس الأمارة بإعراضها عن الفضول. لأنها إذا جاعت شبعت جميع الأعضاء فتنقبض اليد والرِجل والعين وباقي الجوارح عن حركتها. وإذا شبعت النفس جاعت الجوارح، بمعنى قويت على البطش والنظر وفعل ما لا ينبغي، فبانقباضها يصفو القلب وتحصل المراقبة.
ومنها العطف على المساكين بالإحساس بألم الجوع على من هو وصفه أبدا فيحسن إليه. ولذا لا ينبغي الإفراط في السَحور لمنعه الحكمة المقصودة والاتصافَ بصفة الملائكة. ولا يدخل الرياء في صوم الفرض.
حكمة مشروعيته:
1- إحساس النفس بِعِزِّ الربوبية وذل العبودية حين يجوع، فيشعر بأن لقمة تَرُدّ جَوعته، وشربة تروي ظمأه وتحفظ حياته.
2- تربية النفس على العفة والصبر والشجاعة والوفاء والحزم وقوة الإرادة.
3- الشعور بالمساواة، فالكل يشترك في الحكم لا فرق بين غني وفقير وعظيم وحقير.
4- معرفة قيمة النعمة، كما قيل: لا يعرف المقيم مشقة الراحل إلا إذا ترحل، ولا يعرف الراكب مشقة الرَجَل إلا إذا ترجل.
5- صحة البدن، حيث يغني ويحلل ما زاد عن الحاجة. والشجر إذا استمر في الماء مات،
ويقوى إذا حبس عنه وتعهد به في فترات.
6- ويرقق الفؤاد نحو المساكين، ومن أجل هذا شرعت زكاة الفطر في نهايته حتى يخرجها القادر.
7- سيطرة الروح على الجسم.